Çınar hayvanları çok seviyordu.
جنار كان يحب الحيوانات كثيرًا.
Büyüyünce veteriner olmak istiyordu.
كان يريد أن يصبح طبيبًا بيطريًا عندما يكبر.
Ama Çınar’ın küçük bir sorunu vardı.
لكن كان لدى جنار مشكلة صغيرة.
Anne ve babası şimdilik sadece kuş ve balık sahiplenmesine izin veriyordu.
أمه وأبوه كانوا يسمحون له في الوقت الحالي فقط بتربية الطيور والأسماك.
Çünkü oğullarının biraz daha büyüyüp bu sorumluluğu alacak yaşa gelmesini istiyorlardı.
لأنهم كانوا يريدون أن يكبر ابنهم قليلًا ليصبح في عمر يستطيع فيه تحمّل هذه المسؤولية.
Ancak Çınar evde kedi ve köpek de bakmak istiyordu.
لكن جنار كان يريد أيضًا أن يعتني بالقطط والكلاب في البيت.
Bir gün Çınar, apartmanlarının önünde oynarken üç tane yavru kedi gördü.
في يوم من الأيام، بينما كان جنار يلعب أمام البناء، رأى ثلاث قطط صغيرة.
Kedileri bir kutunun içine koydu.
وضع القطط داخل صندوق.
Kutuyu da gizlice yatağının altına yerleştirdi.
ووضع الصندوق سرًا تحت سريره.
Çınar’ın üç kedisi olmuştu.
أصبح لدى جنار ثلاث قطط.
Bunu annesine ve babasına söylemeyecekti.
ولم يكن ينوي أن يخبر أمه وأباه بذلك.
Çınar sabah uyandığında yatağının altında kutuyu göremedi.
عندما استيقظ جنار في الصباح، لم يجد الصندوق تحت سريره.
Anne ve babası onu kutu ile salonda bekliyordu.
كان أمه وأبوه ينتظرانه في الصالة مع الصندوق.
Çınar çok utanmıştı.
شعر جنار بالخجل الشديد.
Babası, yavru kedileri annesinden ayırmanın yanlış olduğunu anlattı.
شرح له والده أن فصل القطط الصغيرة عن أمها هو أمر خاطئ.
Hep birlikte aşağıya indiler.
نزلوا جميعًا إلى الأسفل معًا.
Kediler için bir kulübe yaptılar.
وبنوا بيتًا صغيرًا للقطط.